Karşılıksız çekle çiftçileri dolandırma olaylarında artış olduğunu ifade eden Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, “Son zamanlarda benim içimi en çok acıtan şey çiftçilerin durumu. Çiftçileri sahte çekle dolandırıyorlar” dedi. Bu tür olayların sadece tarım alanında değil reel sektörün tüm alanlarında görüldüğünü belirten Akdeniz, şöyle konuştu: “İnsanların risk alırken duygularıyla değil, sahip oldukları bilgiyle
Karşılıksız çekle çiftçileri dolandırma olaylarında artış olduğunu ifade eden Kredi Kayıt Bürosu (KKB) Genel Müdürü Kasım Akdeniz, “Son zamanlarda benim içimi en çok acıtan şey çiftçilerin durumu. Çiftçileri sahte çekle dolandırıyorlar” dedi.
Bu tür olayların sadece tarım alanında değil reel sektörün tüm alanlarında görüldüğünü belirten Akdeniz, şöyle konuştu:
“İnsanların risk alırken duygularıyla değil, sahip oldukları bilgiyle karar vermeleri gerekiyor. Bu problem en çok çekte karşımıza çıkıyor. Bilgi olmadan riskin doğru yönetilmesi mümkün değil. Birine vadeli mal satıyorsanız o kişiye kredi açıyorsunuz demektir. Kredi açıyorsanız risk alıyorsunuz. Risk alıyorsanız bunu yönetmeyi bilmeniz lazım. Aksi halde ticari itibarınızı da sermayenizi de kaybedersiniz. Çek veren kişinin ödeme durumunu öğrenmeden vadeli mal satıyorsunuz. Çek karşılıksız çıkıyor.
KOBİ seviyesindeki bir firma sattığı birkaç parti malın bedelini tahsil edemezse borcunu da ödememeye başlıyor. Borçlarını ödeyemediklerinde ticari itibarlarını kaybederler. Lütfen üreticiler KKB’den çek ve risk raporu alarak mallarını öyle vadeli olarak satsınlar.”
‘TIR’la götürüyorlar’
Dolandırıcıların özellikle bankaların kapalı olduğu hafta sonlarında üreticilere gittiklerini vurgulayan Akdeniz, yapılan dolandırıcılığı şöyle anlattı:
“En yaygın yaptıkları şey şu. Bankalardan bilgi almasınlar diye genelde hafta sonları, bir TIR’la tarlaya gidiyorlar. Altı ay, bir sene emek ve para harcanan ürün için çiftçiye teklif götürüyorlar. Ürünün rayiç değeri 100 liraysa, çiftçiye, ‘Ben şöyle iş yaptım, şu kadar güvenilir adamım. Malını 120 liraya alırım’ diyorlar.
Hemen peşinden, ‘Ama’ diyorlar, ‘Yarısını peşin veririm, yarısına da üç aylık çek veririm.’ Çiftçi peşin parayı görünce ikna oluyor. Çiftçiye 60 lira peşin, 60 liralık da çek veriyorlar. 100 liralık malı 60 liraya almış oluyorlar. Çünkü çek karşılıksız çıkıyor. Bu yine de iyi, fiyat iyi diye düşünerek hiç peşinat almadan ürününü verenler o kadar çok ki…
Altı ay, bir sene uğraşarak heba edilen o ürünün, bu tür zararlardan korunmasının karşılığı üç- beş lira. Çiftçi, bir tane çek raporu alsa kanmayacak. Çek ve risk raporunu alsa görecek ki karşı taraf bir kuruşluk vadeli mal satılacak bir kişi değil.”
Çiftçiye hafta sonu gidiyorlar
Neden hafta sonları tercih ediliyor?
Bunu hafta sonları yapıyorlar ki kişi bankayla iletişime geçip bilgi almasın. Hafta sonu gelerek o çekin sahte olup olmadığının anlaşılmasının da önüne geçiyorlar.
Bu tür olaylarda çok artış var mı?
Son zamanlarda benim en çok duyduğum faal olmayan, geçmişi temiz firmaları satın alıp, bunu iki üç ay çalıştırıp sonra piyasadan yüklü miktarda mal alıp kaçmak.
Kare kodlu çekte ne zamandan beri çek kullanıyor bilgisi var. Bu çok değerli bir bilgi. Son üç aydır çek kullanıyorsa riski çoktur. O yüzden oraya ilk çeki ne zaman keşide etmiş o bilgili koyduk. Üç ay önce ise dikkatli olsunlar, beş yıl önceyse ödemelerini yerine getirmiş diye düşünebilirler.
Biz bunu para kazanalım diye yapmıyoruz. Reel sektörü bankacılık sektörü dışında düşünmüyoruz. Çek raporlarının bedeli 2.5 lira ile 7.5 lira arasında değişiyor. Kare kodlu çek 2.5 lira ile 4.5 lira arasında değişiyor. Yılda şu kadar rapor alırım derse ücret düşüyor. Çek raporu kullanımı yaygınlaşırsa biz ortaya çıkan kârı kendimize almayız, bunu fiyatlara yansıtırız.