ICC Bankacılık Komisyonu tarafından gerçekleştirilen toplantıya, dünyanın farklı bölgelerinden bankacı, iş adamı, hukukçu, finans yöneticisi ve uluslararası kuruluş temsilcileri katıldı.

Toplantının açılışında konuşan ICC Türkiye Milli Komitesi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu, reel sektördeki 1 puanlık büyümenin mali sektöre 2 puan olarak yansıdığını belirterek, mali sektöre önem verilmesi gerektiğine işaret etti.

Hacısalihoğlu, ticaretin ve yatırımın finansmanı için daha yapıcı ve olumlu yaklaşılması gerektiğinin altını çizerek, “Görüyoruz ki, reel sektör büyürse ve kazanırsa mali sektör de büyüyecek ve kazanacaktır” dedi. Özel sektörün gelişmesinin bir ülkeyi nasıl geliştirip dönüştürdüğünün en güzel örneklerinden birinin Türkiye olduğunu dile getiren Hacısalihoğlu, Türkiye’de yaşanan ekonomik gelişmelerle ilgili katılımcılara bilgi verdi.

Hacısalihoğlu, Türkiye’nin müteahhitlik ve turizm sektörlerinde geldiği noktaya da değinerek, “Şu anda Türkiye’de 26 bin yabancı şirket faaliyet göstermekte. Türkiye bu başarılara Türk özel sektörünün dinamizmi ve girişimcilerinin yeteneği sayesinde ulaşmıştır” görüşünü paylaştı. Özel sektörün gelişmesinin önemine dikkati çeken Hacısalihoğlu, “Ülkelerimiz özel sektörünün gelişmesi ve güçlenmesi bütün bölgenin refahını artıracaktır” değerlendirmesini yaptı.

Hacısalihoğlu, mali sektörün ticaret ve yatırıma daha çok odaklanması gerektiğini, bu sayede şirketlerin ve ülkelerin daha fazla gelir elde etmesinin mümkün olduğunu da anlattı.

“KOBİ’ler ekonomik kalkınmanın bel kemiğidir”

Fransabank Group Başkanı Adnan Kassar ise Komisyon toplantısında KOBİ’ler için hayatın nasıl kolaylaştırılacağının ve finansmanın nasıl artırılacağının tartışılacağını belirtti. Toplantının Türkiye’de ve bu günlerde yapılmasının önemine işaret eden Adnan Kassar, Türkiye’nin Arap dünyası için çok önemli bir yere sahip olduğunu söyledi
Kassar, “Nüfus ve jeopolitik konum avantajlarının yanı sıra Türkiye’deki bankacılık sektörünün de eskiden kapalıyken nasıl açık hale geldiğini gördük. Yabancı yatırıma ve artan rekabete nasıl hazır hale geldiğine hep birlikte şahit olduk” dedi. Kendi kariyerinin de bir KOBİ’de başladığını dile getiren Kassar, Türk pamuğunu Çin’e ilk götüren kişinin kendisi olduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

“Ticareti artırmak, ortaklıkları başlatmak ve refahı artırmanın en iyi yolu uzun vadeli bir vizyondur. Dünyanın her yerinde KOBİ’ler finansa erişme anlamında önemli sorunlar yaşıyorlar. Ama hepimiz aynı KOBİ’lerin reel büyüme ve refahı sağlayacak kurumlar olduğunu da biliyoruz. Bankalarla KOBİ’ler arasındaki ilişki iş için, ülkeler için, ekonomi için çok önemli. Dünya ticaretinin yüzde 80-90’ı ticaret finansmanına dayanıyor. Bunların çoğu KOBİ’lerden oluşuyor. KOBİ’ler de özel sektörde istihdamın yüzde 60-70’ini oluşturuyor.”

Kassar, bankalar için KOBİ’lerin, büyük finansman isteyen şirketlere göre daha sınırlı bir risk olduğunu aktararak, “Dolayısıyla bankalar KOBİ’leri desteklerse ülkelere de hizmet etmiş olacaklar bir anlamda… KOBİ’ler ekonomik kalkınmanın bel kemiğidir” diye konuştu.

ICC Bankacılık Komisyonu’nun toplantıları, yılda iki kez düzenleniyor.